3 Aralık 2012 Pazartesi

Küçük Kırmızı Bir Tavuk

Son günlerde okuduğum en güzel hikayelerden biri Küçük Kırmızı Tavuk.

Küçük kırmızı bir tavuktan bile öğrenecek çok şeyler olabilir diyenler için yazılmış adeta...

Hikayemiz şöyle başlıyor:

Bir zamanlar buğday tohumlarını açığa çıkarana kadar ambarın yanındaki 

avlunun zeminini eşeleyen, kazıyan küçük kırmızı bir tavuk varmış. Bir gün

 komşularını çağırıp toplamış ve şöyle demiş:

"Eğer bir tohum ekersek, yiyecek ekmeğimiz olur. Bunu ekmeme kim yardım eder?"


" Ben değil " demiş ördek.


" Ben değil " demiş inek.


" Ben değil " demiş kaz.


" O halde ben yapacağım" demiş küçük kırmızı tavuk ve
yapmış.

Tohumlar büyümüş ve altın sarısı başaklara dönüşmüş.


" Başakları biçmeme kim yardim eder? " diye yeniden


sormuş küçük kırmızı tavuk.


" Ben değil " demiş ördek.


" Saygınlığımı kaybederim " demiş inek.


" İşsizlik tazminatımı kaybetmek istemem " demiş kaz.


" O halde ben yapacağım " demiş küçük kırmızı tavuk ve
yapmış. 




Sonunda ekmeği pişirme zamanı gelmiş ve yine sormuş


küçük  kırmızı tavuk: " Bu ekmeği pişirmeme kim yardım eder? "


" Bu benim için fazla mesai olur " demiş ördek.


" Aldığım yardımları kaybederim " demiş inek.



" Tek yardımcı ben isem, bu ayırım yapmak anlamına
gelir " demiş bir diğeri...


" Bana ne, umurumda değil! " demiş kaz.


" O halde ben yapacağım " demiş küçük kırmızı tavuk ve
beş  somun ekmek yapmış.



Komşularına görmeleri için ekmeklerini göstermiş.


Hepsi biraz istemişler ekmeklerden. "Paylaş bizimle"
demişler.


Ama küçük kırmızı tavuk "hayır " demiş kararlılıkla.


"Bu beş somunu da kendim yiyeceğim. ".


" Haksız kazanç " diye bağırmış inek.


" Kapitalist sülük " diye ağlamış ördek.


 " Eşit haklar istiyorum " diye haykırmış kaz.


Pankartlar hazırlanmış hemen. 


Bağıra çağıra ortalıkta başlamışlar yürümeye. 

Durumu haber alan hükümetin temsilcisi,  küçük kırmızı tavuğa gelerek uyarıda bulunmuş:

" Bu kadar aç gözlü olmamalısın. Ekmeklerini paylaşacaksın."

"Ama ekmeğimi hak ettim " demiş küçük kırmızı tavuk."


"Kesinlikle! " demiş temsilci."


 Bu harika hür teşebbüs sistemi.

Avludaki herkes istediği kadar kazanabilir.


Ama hükümet düzeni altında üretici çalışanlar ürünlerini işsizlerle de

paylaşmalıdır."

Sonunda ekmekler paylaşılmış ve yasam sürmeye devam etmiş.


Ancak komşuları küçük kırmızı tavuğun o günden sonra


neden bir daha ekmek pişirmediğini bir türlü anlayamamışlar.

Küçük kırmızı tavuk ise kümesinin duvarına astığı bir


yazıya bakıp bakıp gülümsüyormuş zaman zaman. Ve geldik hikayenin sonuna.


Kıssadan hisse anlayacağınız:

" Liderler, insanların kendilerini küçük kırmızı


tavuklar gibi hissetmemelerine dikkât etmelidirler."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder