Bir Mersinli Ahmet vardı!
Mersin’in Kiremithane Mahallesinde doğan ve olimpiyat
sporu için bir gurur abidesi olan, 1914 yılında doğmuş, o günlerin güçlü
çocuğu…
Bir
Mersinli Ahmet vardı!
Duvarcı
ustası bir babanın oğlu, önce güçlü olmasıyla dikkatleri üzerine çekti, spora
boksla başladı, ardından atletizm ve adını tüm dünyaya duyuracağı güreşle tanıştı sonra…
Kireçci
ailesinin çocuğu Ahmet yokluklar
içerisinde büyüdü ama gücüyle, başarılarıyla adını önce Tarsus’da yapılan
Karakucak güreşlerinde birinci olarak duyurdu.
Kısa bir
süre sonra İstanbul’da da adı sanı duyulmaya başladı. İzmir’de Balkan
Şampiyonasında Nuri Baytorun ve Adnan Yurdaer gibi büyük ustaları da yenince 18 yaşında Milli Takım’a girdi ve Balkan Şampiyonu oldu.
1936 yılında
Berlin Olimpiyatlarında üçüncülük
kazandı ve ülkesine madalya ile döndü! Yine
1937 yılında dünya üçüncülüğü ve 1940 yılında ise Balkan Şampiyonluğu, 1978 yılında Londra Olimpiyatlarında ise kendi sıkletinde şampiyon oldu.
Başarıları,
madalyaları, ödülleri saymakla bitmez bir
Mersinli Ahmet vardı…
O, sadece
Mersinlinin değil, o yıllarda tüm dünyanın tanıdığı, başarılarının saatlerce
alkışlandığı, Kiremithene’de doğan, Olimpiyat
minderlerinde güneş misali parlayan Ahmet Kireççi idi.
O tarihlerde
esen kasırga adını ondan almıştı; Türk
Kasırgası!
Belki de
bu yüzdendir:
Mersin
yeni olimpiyat şampiyonları yetiştirmelidir!
Mersin bir
olimpiyat şehri olmalıdır.
Belki de
bu yüzdendir; Mersinli Ahmet bu şehrin ilk olimpiyat güneşidir ve
Olimpiyat ateşini yeni Mersinli Ahmetler
yakmalıdır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder