Sizce de sabah koşuları hayatınızı
değiştirebilir mi?
Sabah koşuları sadece bir
egzersiz midir?
Esasında bu zaman dilimi; gününüzün
belki de en keyifli süreleri…
Düşüncelerinizin kapkara
seller gibi akıp gittiği anlar…
Kendinizle randevulaştığınız eşsiz bir an…
Hayatınız boyunca biriken
bazı atıklardan temizlendiğiniz anlar…
Hafiflediğiniz, zihninizin size derin mesajlar gönderdiği
ender saatler…
***
Bütün bunları Stefano D’ Anna söylüyor.
Bu yazı benim için Stefano’nun gözleriyle hayata baktığım
bir yazı.
Sadece sporseverlerin
değil, hayatı sorgulamaktan vazgeçmeyenlerin mutlaka tanışması gereken kitabının
adı: “Tanrılar Okulu.”
Yazarın yarattığı
kahramanın adı ise; Dreamer.
Düşleri akıl sınırlarının
üstüne çıkaran, duyguları bilinmeyen derinliklere yuvarlayan, özgür olabilmek için
sizi çağıran bir Dreamar.
***
Bildiğimiz ve yaşadığımız
hayattan daha gizemli bambaşka bir hayat olduğuna inanalar; D’ Anna’ nın en sık
tekrarladığı mesajlar şöyle:
Yaşadığımız gezegeni yok
etmekle tehdit eden, AİDS ya da Kanser değil;
insanların düşünce sistemidir.
Çölde yaşamanın ilk kuralı, beraberinde az şey taşımaktır.
En büyük iyileşme; kendi özünüzde yaptığınız iyileşmedir.
Hayatınızdaki olayları
değiştiremezsiniz, ancak onları göğüsleme
biçiminizi değiştirebilirsiniz.
***
Bedeniniz bir savaş
alanıdır.
En büyük zafer; kendinizi yenmektir.
Düşüncenizin kalitesi kaderinizi belirler.
Hissediş biçiminizi
değiştirebilirsiniz.
Başkalarına aşılmaz görünen
sıradağlar, sizin için bir tümsekten farksız olabilir.
Gerçek dediğiniz şey, sizin
düşlerinizin ya da kabuslarınızın aynaya yansıyan maddedir.
Bu kitap bir harita; bir kaçış planı.
Hayatın dayattığı
kurgusundan kaçanlar için bir yol!
***
Bu günlerde kendinize özel
bir şeyler yapın:
Kendinizle randevulaşın!
Sabahın erken saatlerinde,
ama sadece koşmayın!
Hayatınıza yeni bir akış
kazandırmak için:
Bedeninizde savaşı
kazanacaksanız, masayı zihninize kurun.
Nedeni; orası sizin gerçek karargahınız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder