‘Futbolcunun El Kitabı’ adında bir kitap olsa
idi, şüphesiz kaleci Ferhat
Odabaşı’nın bu yaşadıkları bu kitabın önsözü olurdu!
Bir Kulüp
Başkanı sezon başında onunla görüşme talep etmişti.
Ferhat iki sezon üst üste oynadığı kulübün
şampiyonluğunda önemli bir rol oynamıştı. Heyecanlıydı, haklı bir gururun
sahibi idi. Ancak hiç tanımadığı bir kulüp ve bir kulüp başkanı ile görüşecekti.
Hedefleri doğrultusunda sorularını hazırlamıştı.
Başkanın
odasına girdi. Başkanın ön konuşmasından sonra söz aldı:
“Sayın
Başkanım, öncelikle beni takımınızda görmek istediğiniz için çok teşekkür
ederim.
Ancak genç
ve başarılı bir kaleciyim ve benimde bir takım bireysel hedeflerim var.
Hedeflerim doğrultusunda izninizle birkaç sorum
olacak!”
Başkan şaşkındı,
her zaman olduğu gibi, transfer parasını
konuşacaklarını sanıyordu!
“Tabi ki
Ferhat dedi, sorabilirsin:”
“Başkanım
kulübünüzün politikası nedir?
Bu sezon hedefleriniz nelerdir; lige tutunmak
mı, ilk altı mı, şampiyonluk mu?
Kulüp yönetimi olarak devamlılığınız nedir?
Kulübün ekonomik durumu nedir mesela?
Tesislerinizin
son durumu nedir, antrenman sahanız
uygun mu?
Taraftarın
futbola olan ilgisi, şehrin kulübe yaklaşımı nasıldır?
Nasıl bir transfer listesi hazırladınız?
Bunları
merak ediyorum!”
Kulüp
Başkanı şaşkındı…Biraz düşündü ve kendini toparladı.
O her
zaman ki gibi transfer için vereceği
ücreti konuşmak istiyordu.
Ancak
konu bir türlü oraya gelmemişti.
“Ne kadar ücret istiyorsun evladım?” dedi.
Ferhat
yine söz aldı:
“Başkanım
benim bir takım benim bireysel hedeflerim var. O hedefe koşan bir kulüpseniz parayı konuşuruz. Sözüm
senettir. Ben müsaadenizle şehri, kulübü, tesisleri bir gezmek isterim. Cevabımı size sonra açıklayacağım.”
Başkan
ayağa kalktı.
“Ferhat,
gel evladım seni alnından öpeceğim!” dedi.
Ona göre,
ne istediğini bilen bir futbolcu ancak Ferhat kadar olurdu.
O sezon o
kulüple anlaştı ve yine şampiyonluğa koştu!
Ferhat Odabaşı, 1983 doğumlu. İki
üniversite bitirmiş bir futbolcu.
Futbolun
sadece ayakla oynanan bir oyun olmadığını, futbolcunun
zihninin de sürekli geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Performans
artıran psikolojik kitaplar öneriyor.
Bir futbolcu olarak onun ağzından dökülen son
sözleri de çok anlamlı ve dikkat çekici!
“Futbol
öyle enteresan bir oyun ki; yukarı ile aşağısı çok yakın. Bugün bir de bakıyorsunuz bir arkadaşınız milli takımda oynarken,
onun hemen yanında oynayan başarılı başka bir arkadaşınız kendisine iş arıyor !”