16 Nisan 2012 Pazartesi

Bir peri masalı!






33. FIBA Kadınlar Avrupa Şampiyonası bir tür ulusa sesleniş gibiydi.

Evet, yanlış anlamadınız bir tür ulusa sesleniş…

Bir tür serzenişti ama tatlı bir serzeniş!

Daima diğer branşların gölgesinde kalan bayan basketbolunun da var olduğunun bir duyurusu!

Ve Türk kadını isterse başaramayacağı hiç bir şey yoktur dediler perilerimiz.

***

Potanın perileri aldıkları her puanda, yaşadıkları her saniyede bizlere bir şeyler anlattılar.

Gerçek zaferlerin sahalarda kazanıldığını…

Gerçek mücadelenin, ümidinizi kaybetmemek olduğunu…

Toz, ter, kan içinde kalsanız dahi yılmamak olduğunu…

Kendinizi adamış olduğunuz işi aşkla yapabileceğinizi anlattılar adeta!

***

Bayan Basketbol Milli takımımız aldıkları her puanda hepimize bir çığlık oldular.

Perilerimiz bildiğimiz periler gibi kanatlandılar uçtular.

Aldıkları her puanda bir martı misali kanatları denizin sularına dokundu ve tekrar gökyüzüne doğru süzüldüler.

Üzerlerine giydikleri ay yıldızlı bayrağı aldılar ve göklere çıkardılar.

Bayrak gibi dalgalandılar.

***

Bu peri masalının içinde bir de beyaz atlı bir prensi vardı!

O, adını Botaşsporla duyuran bir yıldızdı!

Adı, Ceyhun Yıldızoğlu.

O da hayatını oyuncularına ve Türk basketboluna adadı.

Bir basketbol ordusu hayal etti ve bu rüya gerçek bir destan oldu.

Ve “başarı sadece oyuncuları ikna etmek ve inandırmak değildir, bütün insanları; oyuncuları, yöneticileri ve seyircileri, hatta basını hatta dünyayı inandırmaktır dedi!

***

Kadınlar Avrupa Şampiyonasının her saniyesi ulusa sesleniş gibiydi!

Gerçek zaferler nasıl kazanılır, onu öğrettiler bizlere periler…

Ve gerçek bir peri masalı izledik!..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder