29 Nisan 2012 Pazar

Teşekkürler Türkiye Kupası!


Küçük Rıdvan gün ağarmadan uyanmıştı.

Rüyasını gerçekleştirmek için düştü yola.

Yürüyerek de gidebilirdi Arena’ya.

Biliyordu. Yürümekten yorgun düşecekti ama olsun!

Elinde bileti yoktu ama hedefi Arena’ya girebilmekti. Ve bir mucize sonunda girdi de!

***

İçi içine sığmıyordu. Daha önce televizyonlarda gördüğü o dev stadın içindeydi.

Bütün yüzler ve gözler ışıl ışıldı.

İşte o Volkan olmalıydı, o Emre’ydi, o Selçuk…İşte o Alex!

Gözünden süzülen yaşları belli etmedi bile...

Rüyada mıyım diye düşündü birden, eğer rüyaysa uyanmak istemedi.

***

Daha önce bu kadar çok insanı, bu kadar çok sarıyı laciverti, bu kadar çok bordo ve maviyi bir arada görmemişti. Sağ yanındaki abla nereden gelmişti acaba? Ya şu sol tarafındaki  amca İstanbul'dan mı gelmişti? Şu kalabalık grup Trabzonluydu kesin.
Sevinçli ve ışıl ışıl gözlerle  baktı yanındaki amcalara.

O an orada olmanın tadını çıkardı.

***

Bayramlarda böyle olsaydı diye düşündü.

Bütün insanlar bu meydanda toplansalardı.

Yoksa o güvenlik görevlisi kendisine mi bakıyordu?

Ya biletini görmek isterlerse!

Kapıdaki polis amcanın ona;

“ Hadi koçum, dışarıda kalma sen de gir!” dediğini söyleseydi yine de onun Türkiye Kupasını izlemesine izin verirler miydi?

***

O gün onun günüydü; ilk kez bir maçı canlı izlemişti, televizyonda gördüğü futbolcuları ilk kez uzaktanda olsa canlı canlı görmüştü.

An ve an heyecan yaşadığı için sevinç gözyaşları içerisinde teşekkür edecek birilerini aradı: Teşekkürler Polis amca!
Teşekkürler... Teşekkürler...Teşekkürler...dedi hiç durmaksızın içinden... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder