4 Nisan 2012 Çarşamba

Tarihi ve buruk bir veda!

1940’lı yıllar…Yoksulluğun kol gezdiği bir dönem. Ali Sami Yen Stadının yapımı için yönetimden parlak bir fikir gelir: “Para toplayalım. Stadı yaparız!”
Hikayenin devamını o tarihe şahit olan ve sadece Ali Sami Yen’e değil, orada yaşadığı unutulmaz anılara da veda eden, Galatasaray’a futbolcu olarak yıllarını vermiş olan, Galatasaray’ın kalesinde devleşmiş, o kulübe kaptanlık yapmış, bir tarihin açılıp kapanmasına şahit olmuş Spor Yazarı Turgay Şeren’ den dinleyelim:
“Ali Sami Yen Stadı'nın bende çok büyük hatıraları vardır. Galatasaray Lisesi'nin Ortaköy'deki ilk kısmında okurken, Galatasaray Kulübü'nden bir talep geldi. 'Stat yapacağız' dediler ve 'Sizlerden maddi destek istiyoruz' diye ricada bulundular. Her sınıfa gittiler ve Galatasaray'ın böyle bir stada temel harcı olarak bizlerin vereceği katkıyı büyük bir yüreklilikle istediler. Hepimiz coşmuştuk. 
Makbuzlar 5 ve 10 kuruşluktu. Bu söylediğim aşağı yukarı 1940'larda olan bir olaydır. O yıllar paranın özellikle talebelerin cebinde çok az bulunduğu bir zamandır. Biz gidip de verilen haftalıklarımızı herhangi bir yerde sarfetmekten ise hatta makbuzsuz, karşılıksız kulübün bu girişimine faydalı olmak dileğiyle cebimizde ne varsa verdik.Yıllar geçse de diyorduk ki: 'hatırlanacağız...' İşte bakın bugün hatırlanıyoruz!”
Ali Sami Yen’de bir tarih sona erdi. Hüzünlü bir veda yaşandı.  Bu veda, Galatasaray’ın sancılı günlerine rastladı… Belki de maçın atmosferinden veda unutuldu…Ali Sami Yen, tabiri yerinde ise, o gün, kırılıp döküldü…
Vedalar hep buruk olur ! Bazen bir duvara veda edersiniz, bazen de bir teneke parçasına…  Ama veda daima hüzünlü bir kelimedir; her veda anında içinizden bir şeyler kopuverir… Duvar deyip geçmeyelim! Bir Alman gazetesi Ali Sami Yen için; ‘duvarların ruhu olduğuna inanır mısınız? Oranın da ruhu vardır’ demişti!

Ez cümle: Türk futboluna yarım asırdır hizmet eden Ali Sami Yen bu gün artık yok!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder