6 Nisan 2012 Cuma

Ferhat'ın Önsözü!


‘Futbolcunun El Kitabı’ adında bir kitap olsa idi, şüphesiz kaleci Ferhat Odabaşı’nın bu yaşadıkları bu kitabın önsözü olurdu!



Bir Kulüp Başkanı sezon başında onunla görüşme talep etmişti.

Ferhat iki sezon üst üste oynadığı kulübün şampiyonluğunda önemli bir rol oynamıştı. Heyecanlıydı, haklı bir gururun sahibi idi. Ancak hiç tanımadığı bir kulüp ve bir kulüp başkanı ile görüşecekti. Hedefleri doğrultusunda sorularını hazırlamıştı.



Başkanın odasına girdi. Başkanın ön konuşmasından sonra söz aldı:

“Sayın Başkanım, öncelikle beni takımınızda görmek istediğiniz için çok teşekkür ederim.

Ancak genç ve başarılı bir kaleciyim ve benimde bir takım bireysel hedeflerim var.

Hedeflerim doğrultusunda izninizle birkaç sorum olacak!



Başkan şaşkındı, her zaman olduğu gibi, transfer parasını konuşacaklarını sanıyordu!

“Tabi ki Ferhat dedi, sorabilirsin:”



“Başkanım kulübünüzün politikası nedir?

Bu sezon hedefleriniz nelerdir; lige tutunmak mı, ilk altı mı, şampiyonluk mu?

Kulüp yönetimi olarak devamlılığınız nedir?

Kulübün ekonomik durumu nedir mesela?

Tesislerinizin son durumu nedir, antrenman sahanız uygun mu?

Taraftarın futbola olan ilgisi, şehrin kulübe yaklaşımı nasıldır?

Nasıl bir transfer listesi hazırladınız?

Bunları merak ediyorum!”



Kulüp Başkanı şaşkındı…Biraz düşündü ve kendini toparladı.

O her zaman ki gibi transfer için vereceği ücreti konuşmak istiyordu.

Ancak konu bir türlü  oraya gelmemişti.



“Ne kadar ücret istiyorsun evladım?” dedi.

Ferhat yine söz aldı:



“Başkanım benim bir takım benim bireysel hedeflerim var. O hedefe koşan bir kulüpseniz parayı konuşuruz. Sözüm senettir. Ben müsaadenizle şehri, kulübü, tesisleri bir gezmek isterim. Cevabımı size sonra açıklayacağım.



Başkan ayağa kalktı.

“Ferhat, gel evladım seni alnından öpeceğim!” dedi.

Ona göre, ne istediğini bilen bir futbolcu ancak Ferhat kadar olurdu.

O sezon o kulüple anlaştı ve yine şampiyonluğa koştu!



Ferhat Odabaşı, 1983 doğumlu. İki üniversite bitirmiş bir futbolcu.

Futbolun sadece ayakla oynanan bir oyun olmadığını, futbolcunun zihninin de sürekli geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Performans artıran psikolojik kitaplar öneriyor.



Bir futbolcu olarak onun ağzından dökülen son sözleri de çok anlamlı ve dikkat çekici!

“Futbol öyle enteresan bir oyun ki; yukarı ile aşağısı çok yakın. Bugün bir de bakıyorsunuz bir arkadaşınız milli takımda oynarken, onun hemen yanında oynayan başarılı başka bir arkadaşınız  kendisine iş arıyor !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder