31 Mart 2012 Cumartesi

Bir efsane Pier Litbarski !




Nisan ayının en güzel günleri…

Ruhumda bir bahar, bir heyecan, bir zarafet hakim.

Sabahın da en taze saatleri.

Masamızda bir futbol efsanesi!

Bir dünya yıldızı.

Üç yıl üst üste dünya kupası finalinde oynamış, seksenli yıllarda adından sıkça söz ettirmiş, dünyanın bir numaralı “yedi numarası”…

Alman futbolcu, Pierre Litbarski.



Soruyorum:

“Şu an Türkiye de olduğunuz için mutlu musunuz?”

Cevap:

“Tabi ki. Binlerce kilometre gelmek için, deli olmak gerekir yoksa.”

Dünya da iki milyar insan var deniyor, bizler şu an bir arada isek bu futbolun güzelliği değil mi?

Gözler bu cümleyi bir tebessümle onaylıyor.

Zerafet ve şıklık sadece ruhumda değil, bir efsane olarak bilinen misafirimizde de hakim.



Yer: Karabük Üniversitesi

“Futbolun Mutfağındakiler” konulu panelde kısa bir konuşmam olacak.

Derken bir haber geliyor.

Sevgili Erdem Ulus da aramıza katılacaktı, ancak trafik kazası geçirdi

Üzücü bir durum. Ancak sağlığı iyi, rahatlıyoruz.

Bir telefon alıyorum.

Bu gün paneli yönetebilir misiniz?

Şaşkın bir şekilde; tabi ki, elimden geldiğince diyorum!

Ve panelde küçük bir konuşma planlarken paneli yönetmek ve sürpriz bir şekilde.

Evvela saygıdeğer konukları, ev sahibi Karabüklüleri saygıyla selamlıyorum…Ve konuşmama başlamadan evvel panelistleri davet ediyorum. Aramızda dünya futbolunun  efsane bir ismi  var. Binlerce kilometreyi aşarak bu gün aramıza katılan; dünya futbolunun unutulmaz ismi Pier Litbarsgi. Dünyaca ünlü futbolcu; dünyanın en güzel kentine hoş geldi.

Ve… sadece futboluyla değil, dik duruşuyla da gönüllerimize taht kurmuş bir isim daha var aramızda.  Günlerdir içimizdeki heyecanın sebebi o. Onu anlatmak o kadar zor ki. O Türk futbolu için bir Ertuğrul mu desem! Bir efsane mi! Ertuğrul Sağlam.

Salonda muhteşem bir coşku hakim.  Litbarski ve Sağlam soru yağmuruna tutuluyorlar:

Pier’den önemli açıklamalar geliyor: “Bu coşkuyu daha önce hiçbir yerde görmedim. Ancak, önce içinizdeki heyecanınızı yenin sonra rakiplerinizi yenersiniz!”

Günü konuklara şöyle özetliyorum: Ve bu coşkunun sebebi için;  başarıların taçlandırılması diyebilir miyiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder