Teknik Direktörleri
eleştirmeyi bırakalım: Pozitif Futbolu konuşalım.
Başkanları tartışmayı
bırakalım: Kolektif Futbolu tartışalım.
Türkiye Futbol Federasyonu’nu
konuşmayı bırakalım: Alt yapıları
konuşalım.
Futbolcuları yazmayı
bırakalım: Sahaları
yazalım.
Hatta futbolu yorumlamayı
bırakalım!
Şu zeminlerimize ve çimlerimize hep beraber bir göz atalım:
Spor Yazarı Arif Çetin şöyle özetlemiş durumu:
Ligimizin
beş büyükleri olarak kabul edilen takımlarımızın zeminlerine bakalım öncelikle.
Bursaspor yine alkışı hak ediyor.
Sezon sonrası zeminini yenilemeye alan şampiyon, kısa bir süre içerisinde futbolseverlerin
önüne mükemmel bir zemin sundu. Bursa
Atatürk Stadyumu’nun zemini neredeyse mükemmele yakın.
Ülkemizi
Şampiyonlar Ligi’nde temsil eden Fenerbahçe’nin
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu ne durumda derseniz, geçtiğimiz yıl bu zemin yüzünden
Fenerbahçe’nin birçok futbolcusu, uzun süreli sakatlıklarla boğuştu. Değişen
hiç bir şey yok.
Yılların
yorgunu Ali Sami Yen ise diğerlerine
göre biraz daha iyi durumda.
Hadi
Galatasaray’ı anlayabiliriz. Devre
arasında Seyrantepe’ye taşınması
muhtemel.
Peki
İnönü’ye ne demeli! Beşiktaş’a
yakışıyor mu? Milyon eurolar verip,
Guti ve Quaresma gibi dünya yıldızlarını getireceksin. Oynattığın zemine
bak!
Trabzonspor, geçen yıllarda yaşanan “traktör” faciası sonrasında oyun
alanını hala düzenleyemedi. İklim olarakda uygun olan Karadeniz’de Hüseyin Avni Aker’in zemini yeni
sezonda bordo mavili ekibin en büyük avantajı olabilir.
Benim
yorumuma gelince:
Anadolu’yu hiç sormayın!
Anadolu’da
bir çok futbol sahası tarım yapmaya oldukça elverişli(!)
Futbolu
hak getire!..
Arife Ünüvar, 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder