29 Mart 2012 Perşembe

Endirek Serbest Atışlar!




Dünyada globalleşmesini tamamlamış tek kurum futbol deniyor.

Piyasa ekonomisinden, insan haklarından, sağlıklı yaşamaktan, demokrasiden daha çok konuşulan, tüketilen; yaygın ve de saygın olan kurum futbol.

FİFA’nın 213 üyesi olmasına rağmen, BM’in 192 üyesi olduğu gibi!



Futbolun eğlenceli bir lisanı olduğuna bir kez daha şahit oluyorum.

Futbolu sevmek, aynı dili konuşmak bu demek sanırım.

Sevmek için dünyalı olmak yeterli de diyebilirim!

Utku Yasavul’un kitabından tabiri yerinde ise:

“Endirek Serbest Atışlarla” sizi baş başa bırakıyorum:



“Lütfen takımdan ayrılanlar hakkında iyi şeyler konuşalım.

Mesela; ‘Laurenin gitmesi iyi oldu gibi!’…”

Newcastle Başkanı.

Bizde bu çoğu kez; ‘hocanın istifası yerinde bir karardı!’ gibi söylenir mesela.



“Bursaspor taraftarları maçlarda ‘Arçelik, Arçelik’ diye tezahürat yapıyorlardı!”

Vestel Manisaspor Başkanı.

Taraftar her şeye karşı! Bu taraftar markaya da karşı.



“Bizde yönetim demokratik. Başkan ne derse o olur!”

Mahmut Uslu, Fenerbahçe Yönetimi.

Ee, tabi! Yönetimlerde demokrasi böyle birşey!

Ne kadar başkan, o kadar demokrasi!



“Ayın 30 veya 35i gibi TSYD ile maçımız var!”

Hikmet Karaman.

Bu maç asla yapılmayacak anlamına mı geliyor Hikmet hocam?!



“Şike ve teşvik sigara dumanı gibidir. Bilirsiniz ama yakalayamazsınız!”

Erman Toroğlu.

Bir Erman Toroğlu klasiğidir!



“İstanbul’a üç büyük çok fazla, biri gidecek!”

Eski Kültür Bakanı Atilla Koç.

Yani ne denebilir ki? Sayın Bakan İstanbul’u ve futbolu çok iyi biliyor(!)



Muhabirin ‘Sizce Türkiye’de Avrupa’ya gidecek futbolcu var mı?’ sorusuna cevabı:

Türkiye Avrupa’ da değil mi?”  Johann Cruyff.

Bizde bir Avrupa merakı vardır ya!



“Avrupa Birliğine değil, Gençler Birliğine!”

Gençlerbirliği Taraftarı. Bu da taraftardan başka bir gönderme!



Keskin zeka sahibi olan; oynayan, yöneten, düşünen, dile getiren hemen herkese…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder