13 Mart 2012 Salı

Sessiz Çığlıkları Duyabiliyor musunuz?




Çalan bir telefon zili…

Arayan, Kartal Sporun Teknik Direktörü;

“Ağabeyin evde yok mu oğlum?”

“Yok hocam.”

“Sen hiç futbol oynadın mı?”

“Eh biraz!”

“Al gel çantanı, madem ağabeyin yok, bu gün maça onun yerine sen çıkacaksın…”

“Ağabeyim evde olmadığı için futbolcu oldum” diyen Galatasarayın hızlı stoperi Servet Çetin…



“Evimde o kadar çok ödül varki ama hiç biri emekli olduğumda kiramı karşılayamaz!”

diyen, Tümer Metin…



“Futbolu spor olsun diye yapmıyorum, ekmek param olduğu için yapıyorum” diyen Emre Bölezoğlu’nu okur okumaz gözlerimizi futbol dünyasının tecrübeli ayaklarına çeviriyoruz.



İskenderun 5 Temmuz stadındayım. 28 Aralık günü oynanan İskenderun Demir Çelik Spor ve Şanlıurfa Spor maçında. Güneyin derbilerinden biri…Maç dostluk kazansın diyen başkanların temennileri ile başlıyor. Stadın etrafında rakseden barış elçisi bir grup güvercin var. Hırsla oynayan, kazanmak için gelmiş iki takım oyuncularıda maçtan hiç kopmuyorlar. Koşuyorlar, gol yollarında çoğalıyorlar, koşuyorlar, üç puanı almak için adeta uçuyorlar…Ancak üç ihtimalli maçta, futbol sahalarında görmek istemediğimiz bir takım görüntülere şahit oluyoruz.Stad, bir grup taraftar tarafından kırılıyor, dökülüyor, oyuncuların üzerine atılan cam parçaları ile sanırım bir oyuncu yararlanıyor, ambulanslar, çalan siren sesleri ile güvercinlerin çığlıkları ile birbirine karışıyor…Ne olduğunu anlayamıyoruz?

Ve bir grup taraftarın yükselen sesleri yüreğimize su serpiyor…

“Ne zaman şampiyon diye bağırsak,

Kursağımızda kalıyor…

Söylesene büyük başkan,

Bu takım niye oynamıyor?”

İskenderunda bir ilke imza atılarak, Genç Demirçelik Taraftarlar Derneği kuruluyor. Başkan, Enver Bukağıkıran. Amaç, gençlerimize sporu sevdirmek, kötü alışkanlıklardan uzak tutmak ve sahalarda küfür ve şiddete son vermek. Dernek kış günlerinde sıcak bir yuva oluyor, sıcak bir çay bulmak isteyen herkese açılıyor. Başkan Enver Bukağıkıranı ve İskenderun Demir Çelik Spor Yönetimini gençlerimize sahip çıktıkları için ve örnek davranışları için kutluyorum.



“Tek hayalim liseyi bitirdiğimde bir iş bulup, aileme destek olmaktı”diyen Tuncay Şanlı…

“Beni beğenmiyorsanız başkana söyleyin, takıma at alsın, onu koştursun!” diyen Alex de Souza anlatabilmişler dertlerini ama…

Peki ya amatörlerde ve ikinci liglerde ekmek parası için, yıldız olmak için koşan,”takımı terk et” denen , “yollarımızı seninle ayırıyoruz” denen ve üzerlerine çam parçaları atılan, sessiz kahramanların, sessiz çığlıklarını ben duyabiliyorum, peki siz de duyabiliyor musunuz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder