13 Mart 2012 Salı

Sağır kurbağanın hikayesi


Göreve başladığı ilk günlerdi…
Sıkıntılarını dinleyince kendisine bir hikaye anlatmıştım.
Çok sevdiğim hatta yeri geldiğinde hemen herkese anlattığım bir hikayeydi.
Hatırlıyorum sıkıntılarına ilaç gibi gelen bir hikayeydi.
Sağır kurbağanın hikayesini duymuşsunuzdur belki…



Kurbağalar bir gün bir yarışma düzenlemişler.
Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir grup kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar ve yarış başlamış. Seyirciler arasında hiç biri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:

“Boşuna çabalamayın, asla başaramayacaksınız!”

Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamadıkça gelen seslerin de etkisiyle teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırmaya devam ediyorlarmış:

“Boşuna emek harcamayın, hiçbir zaman başaramazsınız, imkansız!”

Sonunda bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş;

''Bu işi nasıl başardın?'' O anda farkına varmışlar ki;

Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!

Hepimizin zaman zaman sağır olmaya ihtiyacı var.
Keza etrafınızda tırmanışınızı uzaktan izleyen ve  başarmayacaksın boşuna çalışma diyen o kadar çok insan var ki…
Hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyen  kişilere karşı hep sağır kalın.
Olumsuz düşünen insanları duymayın!…

Ve onlara taş ustasının hikayesini anlatın…Onların iyi bir taş ustasına ihtiyacı vardır belki…Ama bu arada siz kuleye tırmanmaya devam edin!



Deniz kıyısında ihtiyar bir taşçı kaya yontmaktadır. Güneşin yakıcı sıcaklığını görünce

Allah’a yalvarır “keşke güneş olsaydım”. Duası kabul olur ve güneş oluverir.

Fakat bulutlar gelir örter güneşi ve güneşin hükmü kalmaz. Bulut olmak ister bu kez, duası yine kabul olur ve bulut oluverir.

Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur. Rüzgar olmak ister şimdi de. Oda olur. Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.

Her şey karşısında eğilir.Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.

Oradan eser, buradan eser, kaya bana mısın demez! Bildiniz, kaya olmak ister bu kez ve duası kabul olmuştur…

Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı...



Ama bir gün sırtında bir acı ile uyanır...
Bir ihtiyar taşçı kendisini yani kayayı yontmaktadır…
İhtiyar bir taşçının eline düşmüşseniz şanslısınızdır aslında.
Taş ustası size şekil verdikçe hayatı daha net algılayabilirsiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder