30 Mart 2012 Cuma

Olacak O Kadar !

Bizim ülkemizde futbolun izleyicisi biraz çilekeştir...
Program yapmaz!
Kendini hayatın akışına bırakır!
Verilenle yetinmesini bilir!
Çekirdekten yetişmiştir; zaten yapacak bir şeyi yoktur…

Bizde futbol kültürü babadan oğla, oğuldan oğla; öğrenerek, izleyerek ve bazen taklit ederek geçen bir çeşit yaşam tarzıdır…
Bu öğrenme önce ailede başlar…Çoğunlukla Galatasaraylı bir babanın Galatasaraylı oğlu veya kızı, Fenerbahçeli bir babanın Fenerbahçeli bir oğlu veya kızı olmuştur…Böyle bir ailede doğan çocuğa yavaştan yavaşa bu kültür verilmeye çalışılır.
Gelen misafirler şöyle bir takılırlar evin çocuğuna mesela:
“Merhaba koçum, sen hangi takımı tutuyorsun?”
Çocuk babanın yüzüne bakar önce ve gururla cevap verir:
“Galatasaraylıyım…/ Fenerbahçeliyim… /Beşiktaşlıyım…”
Hemen şöyle bir cevap gelir çoğunlukla:
“Aferin evlat, doğru yoldasın; devam et!”

Bu istisnasız böyledir. Çocuk o anlarda toplumsallaşma ve takımdaşlaşma sürecinin içerisinde bir gurur halesi yaşamaktadır…Ve başı dik bir şekilde kenara çekilir başlar büyükleri dinlemeye…Ara ara sohbetlere o da katılır ve o gün bazen bir takıma kadro kurulur, bazen bir hoca yerle yeksan edilir, bazen bir yöneticinin futboldan anlayıp anlamadığıdır konu…Takımını itina ile belirleyen bu çocuk okulda kendisi gibi kaç tane aslan var veya kanarya veya kartal aramaya koyulur…
Okulda da zaman zaman takımdaşlarla diğer takımlara karşı taarruzlar düzenlenir.
Futbolda öğrenmesi gereken diğer detaylar ise çoğunlukla gazetelerin spor sayfalarından ve televizyonların spor programlarından pekiştirilmiştir.

Ve ülkenin futbolsever kadrosu böylelikle genişlemekte; bölünerek çoğalmakta, birbirinin katlarıyla çarpılmakta ve izleyici sayısı sayıların karesi gibi artıp durmaktadır.
Fakat bizim ülkemizde babadan oğla geçen bu futbol seyircisi biraz çilekeştir…

Çekirdekten yetişme futbolsever kişi bir gün bir stada gidecek ve gördüklerine hiç inanamayacak ve verilenlerle yetinmeye alışacaktır. Nasıl mı?...
Bazen tahta, bazen beton bir zeminde, bazen yağmurda, bazen çamurda, bazen bir itiş kalkış arasında, bazen biletli ama biletsizlerin arasında; boğazı yırtılırcasına bağıracaktır:
“Seni ölesiye seviyorum!”
Ve o sevgi alışkanlığa dönüşecektir bir gün!
Neden?
Futbolumuzun çok profesyonel yönetildiğinden!
Neden?
Statların durumunun öyle sinema salonlarına benzemediğinden!
Bazen yağmur yiyeceksiniz, bazen çamur, bazen simit, bazen ayran, bazen küfür, bazen yumruk!...
Nitekim; her yerde olduğu gibi futbolda da size verilenle yetinmeyi bileceksiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder