18 Mart 2012 Pazar

Mutluluğumuzu Tetikleyenler!




Bir  futbol maçını izlerken heyecanımızı ve mutluluğumuzu tetikleyen; (artıran ve azaltan) faktörler neler acaba dedim...

İlk sıralarda sahada oynanan futbolun kalitesi gelir sanırım.
Sahada ne kadar güçlü bir mücadele varsa, oynanan maçın seyir zevki ne kadar yüksekse, güçler ne oranda eşitse seyirci sahadan ne oranda mutlu ayrılıyorsa heyecanın dozu o oranda artıyor.



En önemli unsurlardan biri de futbolu yaşadığınız stadın fiziki koşullarıdır bana göre.
Stat koşulları (çimler kadar koltuklarda önemli!) ne kadar olumlu ise izleyicinin ve oyuncunun konsantrasyonu o oranda iyidir ayrıca.



Bunların yanına iklim ve hava koşullarını da not etmek gerekebilir.
Bir Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklim hava koşullarında oynanan futbol karşılaşması arasında fark olacağını hep düşünmüşümdür.
Kamp tercihleri bunlara en güzel örnek.



Taraftarın ilgisi ve taraftarın rengi de benim heyecanımı etkileyen faktörler arasında. Taraftarsız bir takım ve seyircisiz bir futbol düşünemiyorum.
Seyirci kalitesi ve coşkusu ne kadar iyi ise müsabaka da o oranda iyidir bence.
Kötü tezahürat, küfür, şiddet heyecanımızı negatif yönde etkileyen, mutluluğumuzu  yok eden en büyük unsurlar.



Hakem faktörünü de unutmamak gerekir.
Sahadaki adalet dağıtıcısı ne oranda maça hakimse  taraflarda o oranda  mutludur bence.



Yıldız futbolcularda oynanan pozitif futbol kadar heyecan veren unsurlar arasında.

Medyanın ilgisini de unutmamak gerekir.
Medya maça ne kadar odaklanmışsa maçın heyecanı o oranda yüksek olabilir.



Burada maçın heyecanı ne kadar yüksekse seyirci de  o oranda mutludur diyemeyeceğim. Heyecan demek yerine maça olan ilgi, taraftarın ve tarafların mutlu ayrılması daha önemli terimler olabilir.
Zira maçlarda çıkan olaylarda heyecan dozunu negatif yönde artırabiliyor.

Bütün bunları Fenerbahçe - Galatasaray derbisini izlerken düşündüm.
An ve an heyecanımızı tetikleyen bir derbi oldu.
Bir şey dışında!
Sahaya atılanları saymazsak tabii...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder